SEYREK AİLESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
GÜNÜN SÖZÜ
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Sitenin varlığından haberli misiniz?
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyPaz Ara. 12, 2010 4:24 am tarafından melik

» Ufak tefek bazı değişikler.
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyPerş. Kas. 25, 2010 3:36 am tarafından ozkaan

» BAŞARILAR:
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyPtsi Kas. 08, 2010 12:55 am tarafından ozkaan

» İĞRENÇ ESPRİLER
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyCuma Kas. 05, 2010 7:37 pm tarafından menzile

» kelime üretme oyunu
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyC.tesi Eyl. 11, 2010 11:54 pm tarafından muhittin

» katılımsız programlar
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyC.tesi Haz. 12, 2010 12:20 am tarafından ozkaan

» Ispanaklı yumurta oyunu
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyCuma Mayıs 14, 2010 2:24 am tarafından ozkaan

» Öğrencim İlayda Bayrak şiirini okuyor
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyCuma Mayıs 14, 2010 2:07 am tarafından ozkaan

» Benim Öğrencilerim. Nasıl oynamışlar... finale dikkat
öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı EmptyCuma Mayıs 14, 2010 1:29 am tarafından ozkaan

Istatistikler
Toplam 38 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: çiko

Kullanıcılarımız toplam 1721 mesaj attılar bunda 506 konu

öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı

Aşağa gitmek

HERKES öykü değil sanki Türkiye'nin son 50 yılı

Mesaj tarafından ruveydaa Perş. Şub. 05, 2009 12:41 pm

Sanki öykü değil, Türkiye'nin son 50 yılı.

Ya bu öyküyü yazan Türkiye'den esinlendi, ya da Türkiyeyi 'Kırmızı ibikli Tavuk'a çevirenler bu öyküden esinlendiler.


KIRMIZI İBİKLİ KÜÇÜK TAVUK

Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş:

'- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?'

Ördek cevaplamış:
'- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın.'


Domuz oradan seslenmiş:
'- Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım.'

Fare hemen atlamış:
'- Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayı sana borç verebilirim, sonra ödersin.'

Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözler sonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş.

Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş: '- Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?'

Ördek:
'- Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana satabilirim' demiş.

Domuz:
'- Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerden korumak için ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım' demiş.

Fare de:
'- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm ' demiş.


Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya başlamış, çalışmıııııış çalışmış.


Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübre ve ilaç gerekiyormuş. Ama tavuğumuz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş. Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürün elde etmiş, kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş:
'- Kahveleri satmama kim yardım edecek?'


Ördek:
'- Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benim fabrikama getirmelisin. '

Domuz:
'- Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahve fiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez.'

Fare:
'- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım.'

Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk gerçeğin farkına varmış ve buğday yerine kahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imiş ve yiyecek tek bir lokması yokmuş. Açlıktan ölmemek için yine yardım
istemiş:
'- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?'

Ördek:
- Ben yardım edemem, senin hiç paran yok.'

Domuz:
'- Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken de kalmadı, yiyecek yok.'


Fare:
'- Ben yiyecek bulamam. Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım, iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada
boğaz tokluğuna çalışıp, benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim.

Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuğumuz, artık farenin olan eski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor.


Kaynak : İngiltere de ilkokullarda okuma kitabı olarak okutulan 'The Little Red Hen' kitabı.
ruveydaa
ruveydaa
Aktif Üye
Aktif Üye

Mesaj Sayısı : 156
Kayıt tarihi : 06/01/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz